12 Haziran 2008 Perşembe

Herkes "BABA" Olamaz Ki...! (01.06.2007 Grupta Yayimlandi)

Herkes "BABA" Olamaz Ki...!

... Her erkek bir is sahibi olabilir..! Az-cok demeden, evini
gecindirebilecek kadar para kazanabilir.


Arkadaslari olabilir... Kendisine guvenen... Kendisinin de onlara
guvendigi...

Akrabalari olabilir... hic incitmedigi... hic ihmal etmedigi...


Sozu sohbeti keyifli olabilir. Meslek hayatinda DA basarili...

Kim varsa etrafinda, kirmamak icin, onlara "hayir" dememek icin
kosusturabilir...

Aksama kadar bircok kisinin sikintisiyla ugrasabilir. Ýki lokma ekmek

goturebilmek icin evine, kendisini cok yorabilir...

Sosyal ortamlarda, sosyal aktivitelerde bol bol faaliyet yapabilir...

Sevdigi takimin hicbir macini kacirmayabilir... alinan yenilgiler
icin

gunlerce kafa yorabilir...

Evlatlarinin gelecegi icin turlu yatirimlar yapabilir...

Onlara her seyin en iyisini, en kalitesini almak icin kendisini
Paralayabilir...


Ozel okullara yollayabilir... ozel hocalar tutabilir...

Cocuklarina nasihat etmek icin "Aferin... akilli ol... Benim gibi
sikinti
cekme... calis, Adam ol... Ezdirme kendini" diyebilir...

vs...vs...

Her erkek bunlarin tumunu yapabilir......AMA her erkek "Baba" olamaz
ki...!

Cunku tum bu saydiklarim erkekleri "BABA" yapmaz ki...!...

Kucuk bir erkek cocugundan gelmis gecen gun bir soru... Diyor ki
Mailinde

"Mehtap Ablacim... Ben sizi hergun izliyorum... Siz kucukken sizin
babaniz
DA benim babam gibi eve AZ mi geliyordu...?"


Dusundum... babami dusundum... Kendimi dusundum... Bu minik kalbin
parmaklarindan dokulen satirlari dusundum.

Ne olabilirdi dokuz yasinda bir erkek cocuguna bunu soyleten?
Babasina

Hasret, AMA bir O kadar DA babasiyla bir olmak istemesini, yasamin
Kaygan
Zemininde harekete geciren...

Baba olmak nasil bir sey biliyor musunuz sevgili okurlar...?
Baba olmak, dibi azgin sularla dolu bir gol uzerinde, soguk havalarin

da
Etkisiyle buz tutmus bir kaygan zeminde, dusup basini carpmayacak
Kadar
basarili bir kosucu... Buzu kirmamayi basaracak kadar hassas
Hareketlerle
yurumeyi bilen bir dengeleyici... Ve tum bu kosusturmalarin arasinda

da
Elindeki kendisine emanet edilmis minik kalplere, babaligin nasil bir
sey
oldugunu yasatabilecek ve onlari hayata guvenle hazirlayabilecek
Kadar
donanimli olabilmeyi basarmaktir.


Oyle bir hayat ki... Sizi azgin sularda bogulmadan yasamanin bir
Yolunu
Bulmaya zorluyor... tum bu zorlantilarin arasinda DA olan
cocuklarimiza
Oluyor.


Cocuklar icin baba, bilincalti surecleri acisindan ve terapotik bir
Dille
soylemem gerekirse "KAHRAMAN"dir. Bilincaltinin gizli kahramanlari
babalarimizdir.


Baba yanimizdaysa, korkmayiz...

Baba yanimizdaysa guvendeyiz...

Peki ya baba yanimizda degilse...?

Babanin olmadigi yerlerde anneler devreye giriyor sevgili beyler...!


"Canim yabanci degil ya... O DA annesi... Benim yerime ilgilensin..."
Diyerek kendinizi kurtaramazsiniz. Cunku annenin karsiladigi duygusal
Beslemeyle, babanin karsiladigi duygusal beslemeler son derece
farkli.


Baba, "ozguven, guc, kuvvet, yasam karsisinda guclu olma" duygularini
Beslerken; anneler "merhamet, vicdan" duygularinin olusmasina neden
Oluyor.

Baba iliskisi yeterince gelismemis cocuklarda ozguven sorunuyla

karsilasirken; annesiyle yeterince duygusal iliski gelistirememis
cocuklarda DA merhamet duygulariyla ilgili zorlantilar oldugunu
goruruz.

Babanin duygusal iliski kurmadigi, konusmadigi, sohbet etmedigi,
evladiyla

yakin ve sicak iletisim kurmadigi durumlarda, babayla yeterince
Muhatap
Olamayan cocuklarda, anneden gelen duygular agir basmaya baslar.

Size garip gelebilir AMA hic dikkat ettiniz MÝ? onceden sokakta kavga
Eden

cocuklar, birbirlerini tehdit ederken: "Seni babama soyluyceemmmm..."
Derlerdi.

Son donemlerde bu sozun yerini NE aldi...? Evet bildiniz...

"Seni anneme soyluyycemmm..."


Ozellikle erkek cocuklar icin "anneye soyleme" durumu bence
Tehlikeli.

Neden...?

Birincisi; babanin, yasamin bir parcasi olmamasina isaret eder.


Ýkincisi; erkek cocugun, baba figuruyle yeterince muhatap
olmamasindan
dolayi, yani ozdesim kuracagi, benzemeye calisacagi bir yakin baba
iliskisi
olmamasindan dolayi, anneyi "benzeme nesnesi" olarak kullanmaya

baslamasi
anlamina gelir.

...NE demek bu "anneyi benzeme nesnesi olarak gormeye baslamasi"
Durumu?

Annelere benzeyen erkek cocuklarin cogalmasi demek...! Bu tehlikeli
Sevgili babalar.

Dikkat ediyor musunuz? Son on yildir duygusal, her seye aglayan,
Olaylar
karsisinda asiri duygusal tepkiler veren delikanlilarin sayisinda

cogalma
Oldu. Universite ogrencisi genc erkekler, kendilerini "ben cok
duygusalim"
Diye tanimlamaya basladi. Halbuki bu ozellik, ayni yastaki kiz
cocuklarina
ozgu bir tavirdir. Herhangi bir zorluk oldugunda genel beklenti

kizlarin
uzulup aglamasi; erkeklerin de aglayan insanlari teselli etmesidir.
Ya
da
Olaya daha sagduyulu, daha akilci bir cerceveden bakmasidir.

Ne oldu DA isler bu noktaya dayandi?

Cok basit... Babalar, "baba" olamadilar...

Babalar, erkek evlatlarina ve kiz evlatlarina yeterince yakin
davranmadilar.

Babalar, para kazanmanin, onlarin fiziksel ihtiyaclarini doyurmanin
Asli
gorevleri oldugu duygusunu uzerlerinden atamadilar.

Babalar, cocuklarinin, kendileri icin kazanacaklari paradan daha cok,
baba
iliskisine, babanin sarilip opmesine, babayla oturup uzun sohbetler
yapilmasina ihtiyac duyduklarini bir turlu goremediler.

Ve... ve... yasam kosullari agirlastikca... evlerdeki paraya endeksli
ihtiyaclar arttikca... babalarin daha fazla calisip daha fazla para

kazanmalari gerekti... ve bu madde, bu materyal, bu fiziksel ihtiyaca
dayali malzeme, onlarin "varliklarinin" yerini almaya basladi...

Oysa... oysa cocuklarin paraya degil babaya ihtiyaclari var. Mutsuz
ve

yeterince oturmamis bir sig iliskide, cocugunuza en pahalisindan
bilgisayar
alirsiniz... yine de mutlu edemezsiniz..ama duygu yuklu, koruyan,
gozeten,
kusatan, destekleyen, dengeleyen, sicacik bir baba-evlat iliskisinde,
sizinle oynayacagi on dakika saklambac, oturup sohbet edecegi

saatler,
dunyanin en guzel hediyesidir de haberiniz bile yoktur...!

Sevgili babalar... siz para kazanmak icin evden uzaklastikca...
herhangi
bir takimin macina ayirdiginiz zaman kadar bile evlatlariniza zaman

ayirmadikca ne oluyor biliyor musunuz?

Ozetle soyleyeyim...

Duygusal iliski kurup, besleme yapmadiginiz kizlariniz, olmadik
adamlarla

evlenmeye kalkiyorlar. Cunku kendilerine en yakin olan erkekle
yeterince
duygusal bir doyum gerceklesmedigi icin, sacinin telini bile
vermeyeceginiz
tur adamlarla iliski yasamaya kalkiyorlar.


Ogullariniza gelince... ogullariniz... ogullariniz erkek gibi
davranmayi
ogrenemiyorlar. Surekli kadinlarla muhatap olmaktan, kadinlarin
gittikleri
cay pogaca toplantilarina katilmaktan, kadinlarin sohbetlerini
dinlemekten,

kadinlarin tepkilerini izlemekten, kadinlar gibi dusunup, kadinlar
gibi
davranmaya basliyorlar.

Unutmayin ne olur... erkek davranislariyla kadin davranislari
birbirinden

farklidir. Ani bir durum ve olaya, kadinin verdigi tepkiyle erkegin
verdigi
tepki kesinlikle birbirinden farklidir.

Sonucta kiz/erkek fark etmez, her ikisi de ozguven sahibi olmayi,
cabalamayi, hayata saglikli gozlerle bakmayi, duygularin basincindan

uzak
akilci dusunmeyi babadan ogrenirler...

Onlara "ogretebilecek baba"lari varsa tabii...

Mehtap Kayaoglu - Dr.Psikolog& Psikoterapist

Hiç yorum yok: