8 Temmuz 2008 Salı

Resimlerde Cocuklar - 2 (08.07.2008'de Grupta Yayimlandi)



FOTON KUSAGI (08.07.2008'de Grupta Yayimlandi)

Date: Sun, 6 Jul 2008 18:42:26 +0300
From: Esin Goldeli
Subject: FOTON KUSAGI

Foton Kuşağı Nedir?

Yüksek enerjili fotonlardan oluşan büyük bir kuşak. 2012 yılında güneş sistemimiz tüm gezegenleri ile birlikte bu kuşağa girdiğinde dünyamızın ozon deliği onarılacak ve tüm yaşam 3. boyuttan 5. boyuta geçecek. İnsanların 2 sarmallı DNA'ları ikişerli olarak biraraya gelip 12 sarmallı bir DNA'ya sahip olacaklar. Bu olay sırasında tüm insanların chakra'ları açılacak ve duyuları ve algılamaları artacak. Herkes birbirinin düşüncesini okuyabilecek. Bu ilk önce kısa süren bir kaosa neden olacak fakat daha sonra herkes bir düşünce birliği halinde bir araya gelerek, önyargının, yalanın ve kötü düşüncelerin olmadığı bir ortama geçilecek. İnsanlar birbirinin auralarını görebilecekler. 12 sarmallı DNA'ya geçiş sonrası insanlarda hiçbir hastalık kalmayacak, hasta olanlar kendilerini ve birbirlerini iyileştirebilecekler. İnsanlar ölümsüz olacaklar. Ölüm olayı ise fiziksel dünya'da kalmaktan vazgeçip başka bir boyuta geçmeye karar verme şeklinde olacak. Yani, dünya'da geri kalanlar (kalmayı seçenler) ölmeye (başka boyut gitmeye) karar verenlerin ortadan bir anda kaybolduğunu görecekler. Fiziksel dünyamızda kalmayı seçen insanların ışık bedenleri olacak ve bu cennete benzeyen ışıklı dünyada çok güzel vakit geçirecekler. Fiziksel olarak 2000 yıl sürecek olan bu olay sonrasında foton kuşağı güneş sistemimizi terkedecek.
Foton kuşağı ilk kez ingiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) yılında Pleiades takımyıldızlarını kuşatan gazımsı bir kuşak olarak gözlendi (Halley kuyruklu yıldızını da keşfeden astronom). Fredrick Wilhelm Bessel ise foton kuşağının dönüş hızını keşfetti (herbir yüzyılda 5.5 derece saniye). Jose Comas Sol Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini keşfetti. Paul Otto Hesse foton kuşağının kalınlığını saptadı (2000 ışık yılı). Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yani, yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir güneş sistemimiz bu foton kuşağının içine girer. Güneş sistemimizin foton kuşağının içindeki yolculuğu 2000 sene kadar sürer. Yani, foton kuşağından çıktıktan sonra tekrar foton kuşağına girmek için 10.500 yıl geçmektedir. Bu devrelerin alt devreleri de vardır ama üst devre 206 milyon yıl sürer.
Kısaca, foton kuşağı dünya'daki tüm yaşam için çok büyük bir faydası olan, yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa bir kemer. Güneş sistemimiz bu kuşağa girdiği zaman tekrar çıkması 2000 sene sürecek. Foton Kuşağı (Manaşik Halka) kendi etrafındaki dönüşünü 25.860 yılda bir tamamlamakta ve güneş sistemimiz her bir 10.500 yılda bir foton kuşağına girmekte. Foton kuşağı torus şeklinde (araba lastiği biçiminde) bir kemer ve bunun kalınlığı (çapı değil, kemerin kalınlığı) 2000 ışık yılı. Önemli bir husus elektrikli hiçbir aygıtın ise foton kuşağına girildikten sonra hiçbir şekilde çalışmaması. 2000 yıl boyunca sürecek olan safhada elektrik enerjisi ile çalışacak araca ihtiyaçta olmayacak zaten. Çünkü süperbilinç halinde olma hali ve foton enerjisi kullanabilecek teknoloji ile elektrik enerjisini kullanmaya ihtiyacımız olmayacak. Foton kuşağı (Photon Belt) konusunda daha detaylı bilgi için Virginia Essene'nin 'Galaktik İnsan' kitabını tavsiye edebiliriz.
KAYNAK: NET'TEN

'Bilgili Bir Aptal, Bilgisiz Bir Aptaldan Daha Aptaldır' (08.07.2008'de Grupta Yayimlandi)

From: Nuriye Ozdincer
Subject: APTALLIK
Date: Mon, 7 Jul 2008 11:01:01 +0000

APTALLIK


'Bilgili bir Aptal, Bilgisiz bir Aptaldan daha aptaldır.'
MOLIERE
Berkeley Üniversitesi ordinaryus profesörüyken, 2000 yılında vefat eden Carlo Cipolla'nın 'İnsan Aptallığının Temel Yasaları' adlı makalesi (Türkçesi Neşeli Öyküler kitabında yayınlanmıştır)
Carlo Cipolla'nın bu önemli kavramı nasıl tanımladığını özetleyelim:
'İnsanlar dörde ayrılır: Saflar, zekiler, haydutlar ve aptallar.'
— Yaptığı eylemden zarar eden, ama bir başkasına da yarar sağlayanlara saflar,
— Yaptığı bir eylemden yarar sağlayan, aynı zamanda bir başkasının da yarar sağlamasına neden olanlara zekiler,
— Yaptığı eylemle kendine yarar sağlayan, başkasına da zarar verenlere haydutlar diyoruz.
— Aptallara gelince: Aptal bir insan, kendisine hiçbir yarar sağlamadan, hatta bazen zarara uğrayarak başka birine zarar veren kişidir.'
Son derece net, değil mi?
Şimdi isterseniz üşenmeyin, elinize bir kağıt alın ve sıfır noktasında kesişen bir X/Y eksenleri grafiği çizin. X ekseni, (+) ucunda kişinin kendi eylemi sonucu sağladığı kazancı, (-) ucunda da kendi eyleminin kendisine verdiği zararı gösterir. Y ekseni ise, kişinin eyleminin başkasına verdiği yararı (+) veya zararı (-) gösterecektir.
Bu durumda, saflar sol üst, zekiler sağ üst, haydutlar sağ alt ve aptallar da sol alt alanda yer alır. (Bu grafikten bol miktarda kopya çıkartmanız ve gündelik kullanım için yanınızda bulundurmanız tavsiye edilir.)
Kısaca özetlersek:
— Toplumda, her zaman bizim tahmin ettiğimizden daha fazla aptallık vardır.
— Aptallık en umulmadık zaman ve yerde, nedensiz, belirli bir plan olması gerekmeksizin karşınıza çıkar.
— Aptal olmayanlar, her zaman aptallığın zarar verme potansiyelini küçümserler.
— Aptallığın çevreye zarar verme özelliği, yapanın toplumsal veya kurumsal hiyerarşi içindeki yerinin yüksekliği ile doğrudan orantılıdır.
— Belirli bir insanın aptalca davranma olasılığı, aynı kişinin herhangi bir başka karakter özelliğinden bağımsızdır.
Ve en önemlisi:
— Aptallık, en tehlikeli insanlık durumudur.
Zira, kusursuz bir haydutun eylemi bile toplumu fakirleştirmez, çünkü en azından biri soyulurken biri de zenginleşmiştir. Kendine çıkar sağlamadan başkalarına zarar vermek ancak aptallık durumuna mahsustur.
Kısacası, aptallık işin içine girince hepimiz yoksullaşır ve huzursuz oluruz.
Albert Einstein'a göre aptallık:
'İki şeyin sonu yoktur. Biri Evren, diğeri insanın aptallığı. Birincisinden o kadar da emin değilim.'
Bana göre aptallığın en açık ifadesi
Değiştiğini ve geliştiğini zannedip, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklenmesidir.
Yılmaz KARAHAN



BASBAGLAR KATLIAMI – 5 TEMMUZ 1993 (08.07.2008'de Grupta Yayimlandi)

BASBAGLAR KATLIAMI – 5 TEMMUZ 1993

15 yıl önce, bir köy silindi haritadan!.. Tam 33 kişi, hunharca katledildi... 300 kadın ve çocuk, dul ve yetim kaldı... Gözlerini kan bürümüş eli kanlı katiller ise bir türlü yakalanamadı... Yanan evlerdeki alevler söndürüldü, ama yürekler hala yanıyor, hala kanıyor!

Teröristler `Sivas `ın intikamını alıyoruz` naralarıyla, bir akşam vakti Başbağlar `ı bastılar... Başbağlar köyünün erkeklerini cami önünde toplayıp, kurşuna dizdiler... Cami dahil, kadınları evlerle birlikte diri diri yaktılar.. Katiller sürüsü kaçtı. Yakalanıp da serbest kalanların bir kısmı Avrupa `ya uçtu... Başbağlar `ın acısı yürek dağlamaya devam ediyor.

BASBAGLAR TURKUSU

Erzincandan haber geldi.

Dediler: "kanlı borasar!"
Gariplere oldu mezar,
Vay yiğidim, vay mazlumum vay!

Oy başbağlar oy başbağlar!
Garip anam başın bağlar.
Bana da diyemez belli.
Yağdı üstüne kurşunlar vay!

Yakılmıştı tüm evleri,
Kan doldurdu dereleri.
Söyle bana kanlı testi
Kim öldürdü bebeleri vay!

Olay idim olay idim
Delikanlı olay idim.
Elde mavzer, dağ başında
Zalimleri bulay idim vay!